Beyaz
Dışarıdaki
buz gibi havanın ciğerlerime dolmasıyla kendime geldim. Hava, nefes borumdan
geçerken boğazımı yakıyordu soğukluğuyla. Kollarımın üzerindeki ağırlığı
taşımayı bırakmış ve uyuşmaya başlamıştı. Yavaşça bedenimi kollarımın üzerinden
kaydırarak sırtüstü pozisyona geçtim. Vücudumun altında ezilen karın
yumuşaklığını hissedebiliyordum. Bir dakika! Kar mı? Ben en son odamda, sıcacık
yatağımda uykuya dalmayı bekliyordum yanaklarımdan süzülen birkaç damla gözyaşıyla.
Ayağa kalktım yavaşça. Etrafıma bakındım.
Her yer bembeyazdı. Ne bir bina gözüküyordu, ne bir insan. Sanki bir anda
buzulun ortasına düşüvermiş gibiydim. Annemler, arkadaşlarım. Merak edeceklerdi
beni. Hayır etmeyecekler. Bana hiç birinin
ihtiyacı yok. Bensiz çok daha iyiler, mutlular. Etraflarında onları üzen bir
insan olmayacağı için mutlu bile olmuşlardır belki. Aslında bensiz
olmaları daha iyi. Onlardan uzak kalabilirim. Hatta şu anda da kaldım. Ama ne
olursa olsun yalnız kalmak korkutuyor insanı. Hele ki kimsenin ya da hiçbir
şeyin olmadığı bir yerde yalnız kaldıysanız iyice panik olabilirsiniz. Benim gibi…
Koşmaya
başladım. Buz gibi hava yüzüme tokat atar gibi yapışıyordu. Yağan karların
suratıma vurmasıyla, suratım kıpkırmızı olmuştu. Ama buradan kurtulmalıydım.
Korkuyordum. Gücüm tükenmeye başlamıştı. Sonsuzlukta koşmak gibiydi. Ne kadar
koşarsam koşayım kendimi yine aynı sonsuzlukta buluyordum. Yine her yer
bembeyaz. Yine her yere ölüm sessizliği hakim…
çok ama çok güzel bir yazı bu ya. yalnızlık kar valla kendimi karın içinde hissettim. hadiiii yaza az kaldıııı raatlıycaaan :)
YanıtlaSilTeşekkür ederiim ^-^ Yazdım bi kaç şey de şu ygs geçsin en azından yazıcam biraz biraz
Sil