Mektup Arkadaşı #4

Sevgili arkadaşım,

Galiba yaşayıp yaşayabileceğim en boş yaz ayını geçiriyorum şu sıralar. Bütün yaz boyunca yaptığım tek şey araba öğrenmeye çalışmak ve kendi kendime söz verdiğim ve yazdığım bir yazıda bahsettiğim gibi (Merhaba yaz, elveda kilolar?) kilo vermeye çalıştım ve bunun için spora gittim. Ama başarılı olabildim mi? Hiç sanmıyorum.

Araba konusuna gelirsek, evet, birkaç şey öğrendim. Sürebiliyorum en azından ev çevresinde. Ama tabiki de hayalimdeki gibi gün batımına doğru tek başıma araba sürmeye daha çıkamıyorum. Onun için baya bir yol kat etmem gerekiyor gibi.

Bu sene ilk defa kilo verebileceğime de inanmıştım aslında. Ama insanın içi değişmezse, dışı nasıl değişsin ki? İçimdeki o çikolata, tatlı yeme krizleri, instagramda karşılaştığım #foodporn fotoğraflarıyla tabiki de kilo veremem. Aklımdan çıkarttığım anda gözümün önüne fotoğrafı geliyor. Onu kapattığımda bir kafenin, pastanenin yanından geçiyorum. Önümde güzel güzel cupcakeler, pastalar ya da tatlılar oldukça benim direncim yavaş yavaş kırılıyor haliyle. 

Ama aslında olay sadece tatlı değil. Yemek yemek. Çok yiyoruz, gerçekten. Ya da yiyorum demeliyim galiba. Yemek yemekten zevk alan ben, tabiki de asla istediğim kiloya ulaşamam. Karbonhidratı bıraktım, bu sefer de yemeğe saldırdım. Zar zor şu üç ayda kilo verdim mi? Verdim. Ama bunun zorluğu yıldırdı. Ve galiba bırakmak zorunda kaldım şimdi. Evet, zorunda kaldım çünkü bünyem şaştı. Seviyorum yemek yemeği, ne yapayım?

Bütün yaz konu başlıklarım bu ikisi oldu benim. Bunun yanında her yaz olduğu gibi dizi, film maratonları tabiki de oldu. Hatta sana önerebileceğim birçok dizi ve film de buldum. Bunları seninle paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Tam bir liste yapınca mutlaka sana ileteceğim. 

Kendine iyi bak.

Seviliyorsun..

• Sadece yazı yetmez, fotoğraf da görmek istiyorum diyorsanız tumblr hesabıma da beklerim...

Şarkı önerileri:

• Jessie J - Real Deal