Yazardım
Böyle olunca yazı yazardım hep. Yazardım.
Geçmiş zaman. Artık yazamıyorum. İçimdekileri dökme ihtiyacı gelmiyor artık.
Sadece düşünmek istiyorum. Ve üzülmek. Evet, evet. Üzülmek. Bıraksınlar beni
saatlerce duvara bakıyım. Aklımdan geçen senaryoları izliyim bir bir o duvara
yansıtarak benden başka kimsenin göremeyeceği bir şekilde. Bana özel onların
hepsi. Kimse bilmeyecek asla. Bilirlerse daha da uzaklaşırlar benden. Sanki
daha fazla uzaklaşmaları mümkünmüş gibi! Hayır, dinlemiyorum artık seni. Hepsi
senin yüzünden oldu zaten. Mutluydum ben. Mutlu olduğum gibi etrafıma da
mutluluk saçıyordum. O güne kadar. O lanet güne kadar. Seninle tanışana kadar.
En başta güzel gelmiştin, ilgi çekici. Bir o kadar da korkutucu. Seni kaçırmak
istemediğim için söylememiştim sana bunları. Evet, öğrendin artık gerçekleri.
Korkmuştum senden. Bir şeyin hayatıma girmesi için, hayatımda olan başka bir
şeyi götürmesi gerektiğini biliyordum zaten. Ama bu kadar çok şey götüreceğini
de tahmin etmemiştim. Hayatımdaki her şeyi aldın. Evet, HER ŞEYİ. Kimsem
kalmadı ailemden başka. Ah, evet, pardon. Bir de sen kaldın. Kalmaz olaydın
keşke. Eğer bilseydim alacağını herkesi, hayatıma girmene izin vermezdim asla.
Tamam, tamam, özür dilerim. Ağır oldu bu birazcık. Mutlu oldum mu? Evet, oldum.
Mutlu ettin beni. Hem de hiç olmadığım kadar. Ama aynı oranda da üzdün herkesi,
her şeyi benden kopararak. Baş başa kaldık. Ne senin kimsen var, ne de benim.
Ailem mi? Hayır, onlar benimle sayılmaz. Ayda bir büyükannemin zoruyla ziyarete
gelen aile, yanımda sayılmaz. Ki şimdi de gelmiyorlar zaten. Büyükannem öldüğü
anda bıraktılar yanıma gelmeyi. Pek de bir şey değişmedi zaten. Her ay toplam
iki saatim boşa çıkmış oldu. Ben de daha çok yazı yazarım diye düşündüm o
zamanlar. Hani kimseye göstermek istemediğim o senaryolar var ya. Daha da
geliştiririm onları. Kim bilir belki bir gün cesaret edip birisine gösterirsem
geliştirdikten sonra, beğenebilirler belki. Hatta çok beğenirlerse ünlü bile
yaparlar beni. Kimler kimler ünlü oldu, ben mi olamayacağım? Hayır, OLACAĞIM. Yani olabilirim belki. Öyle kesin
konuşmamak lazım tabi. Ne olacağı belli olmaz değil mi sonuçta?
Seni çok iyi anladım okurken, hayattaki her şeyin yola girmesi dileğiyle..
YanıtlaSilKendimi anlatabildiğime sevindim, beni gerçekten çok zorlayan bir durum bu çünkü. Teşekkür ederim :)
SilKızgınlık, sitem, aile derken senaryo. Değişik bir yazı okuduk. Teşekkürler :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim :)
SilNe çok şey yaşanmış bu hayatın içinde. Bazen kendi başına bırakılmak da gerekiyor. Kendini dinleyebilmek için.Herşey gönlünüzce olsun.:)
YanıtlaSilGerçekten kendini dinlemek en büyük önceliğimiz olmalı
SilYazarken yeniden yaşamşsın, bize göre bu kısa özetin arkasında kim bilir içinde gizemli kıvrımlar barındıran ne kadar uzun bir yol ve ne kadar figüran yolcular vardır. Yazın bana bunları hissettirdi.....
YanıtlaSilGerçekten de hayatımın kısa özetini hikayeleştirdim burada. Hislerimi anlatabilmeme sevindim
SilGeçen süreçte kaybettiklerimizi fark edemiyoruz, ta ki kazandığımızı sandığımız o kişi gidene kadar. :(
YanıtlaSilMaalesef :(
SilZaman zaman hepimiz yapıyoruz bunu. Bir kişi için pek çok gemiyi yakıyoruz. Kör mü oluyoruz, akıl tutulması mı yaşıyoruz bilmiyorum. Ama herkes aynı hataları yapıyor. Ve bir ömürde pek çok kez..
YanıtlaSilYapmamız gereken tek şey hatalarımızı tekrarlamamak ise neden hala bu kadar çok hata yapıyoruz peki :(
Silgüzeldi yaaa. okul felan iyi mi bi dee :)
YanıtlaSilİyi diyelim iyi olsun deep ya :)
Silİfadeler, anlatış tarzı çok güzel. Çok beğendim inanın. Ayrıca blog tasarımınız da harika, takipteyim. Kendi bloguma da beklerim :) Mutlu günleriniz olsun..
YanıtlaSil