Hoşçakal 2020!

Aralık 10, 2020

     Geçenlerde bir reklam izledim internette. 2020'nin ne kadar kötü ve hatırlanmak istememesiyle başlıyordu. İnsanlar kameranın karşısında 2020'nin bir an önce bitmesini istediklerini, başlarına hiç güzel bir şey gelmediğini ile getirdiler. Ama düşünmeleri için biraz zaman geçti ve fikirleri değişti. 2020'nin onlara daha önce hiç yaşamadıkları duyguları yaşattığını söylediler. Uzun zamandır hiçbir reklam üzerinde bu kadar düşünmemiştim. 

    2020 farklı bir yıl oldu. Şu ana kadar yaşadıklarımız ile alakası yoktu. Uzun zamandır bu kadar çok evde kalıp ailemizle, kendimizle baş başa kalmamıştık. Ama belki de kalmamız gerekiyordu. İnsan olarak kendi içimize dönüp bakmamız için belki de tek başımıza kalmamız gerekiyordu. Başkalarından uzaklaşmak, her canımız sıkıldığında dikkatimizi dağıtmak değil, tam tersine dikkatimizi toplamamız gerekiyordu belki de. Dışarının çekiciliğine kanmadan, evimizin değerini anlamak gerekiyordu. 

    2020 yılı sadece ismiyle hatırlanmayacak artık. Yılın başından beri tüm dünyanın başından geçmiş bir sürü tekrar etmesini istemeyeceğimiz olay oldu. Benim jenerasyonum artık "her şeyi gördüm çocuğum" modunda bir yaşlılık geçirebilecek bu yıl sayesinde belki.

    Hayata karşı, kişisel yaşamamımda bunu çok da yapabilen birisi değilim ama olaylara pozitif açıdan yaklaşmanın her zaman daha iyi olduğunu düşünüyorum. 2020 yılında başımıza gelenler için yılı, dünyayı, hatta abartıp belki de inançlarımızı sorgulamak yerine dönüp kendimize bakmak ve ileride bunların tekrarlanmaması için ne yapabileceğimizi düşünmeliyiz belki de. Evet, şöyle genel bir baktığımızda belki de bütün yaşananlar doğal afet: pandemi, deprem, sel, vb. Ama geçtiğimiz aylarda sosyal medyada da çok popüler olan bir sözü hatırlatmak isterim: "Pandemi değil, önlem almamak öldürür." Şimdi belki de içinizden diyorsunuz ki pandemi oldu dünyada, ben ne gibi bir önlem alabilirim? Dünya'da olan hiçbir şey sebepsiz olmak. Bu mükemmel döngü içerisinde bir şey ters gitmiş ki bu oluşmuş. Küçük bir (belki de kocaman) kelebek etkisi diyebiliriz biz buna. Yaşam şeklimiz, hayat yoğunluğumuz, sadece kendimizi umursayıp etrafımızda yaşayan canlıları ya da içinde yaşadığımız dünyayı umursamadan geçen her günümüzde biz bu afetlere yol açmış oluyoruz. Ama başta da söylediğim gibi bardağın dolu tarafına bakmak her zaman daha iyidir. Bütün bunlar başımıza gelse de bu işin içinden umarım bir zarar almadan çıkabiliriz. 

    Mart 2020 ayından itibaren ülkece, hatta dünyaca karantina moduna girdik. Evlerimizde, kendi içimizde daha çok vakit geçirme imkanı bulduk. Bu durumdan herkes kadar ben de şikayetçi olsam da birçok kişi kadar da mutsuz olmadım aslında hiçbir zaman. Evet, okul ortamını, arkadaşlarımı özledim; yurtta kalmayı bile özledim. Ama pandemi olmasaydı yapamacağım birçok şeyi de evde yapabildim. 4 yıldır üniversite için ayrı yaşıyordum ailemden. Onlarla beraber olma fırsatı yakaladım. Evime, odama, köpeğime kavuştum. Bu kadar çok evini seven birisi için bunlar mükemmel fırsatlar. Her ne kadar okul zamanı yoğun olsam da yazın uzun zamandır yapmak istediğim birçok şeyi yapabildim, hobilerime zaman ayırıp kitap kulübüne katıldım. Üniversite başladıktan sonra kendime ait bir yaz geçiremeyeceğimi düşündükten sonra tamamen kendime ait 4 ay elde etmiş oldum. Evde olmadığım süre içinde sağlıklı beslenemeyeceğim için sürekli ertelediğim ama genel mutluluğumu da etkilen kilolarımla vedalaştım bu süreç içerisinde. Okul dönemi ile beraber başladığım bu zayıflama macerasında şu anda 10. kilodayım ve hedefime çok yaklaştım.

    Aslında daha sayabileceğim birçok şey var. Ve bazı durumlarda bu başardıklarım benim hayatım boyunca bir daha yapamayacağımı düşündüğüm şeylerdi. 2020 yılı bana hayat ilerlememde nefes aldırdı. Biliyorum, bunu okurken bana çok kızıyorsunuz. Bu kadar ölümün olduğu, pandeminin gerçekleştiği, herkes için felaket olan bu yılda nasıl iyi şeyler bulabilirim. Hemen söyleyeyim: Bu olaylar olduktan sonra elimden hiçbir şey gelmez. Şu anda ne pandemiyi durdurabilirim ne de ölümleri geri alabilirim. Keşke başarabilsem ama yapamam. Ama kendim için yapabileceğim bir şey var. Önümüzdeki bu dönemleri mutsuz, kaygılı bir şekilde atlatmak yerine bardağın dolu tarafını görmeye çalışabilirim. 

   Yine doldurmuşum içime her şeyi. Bir türlü bitmedi içimdekiler. Kim bilir, belki de bu yıl bitmeden bu yazının ikinci bölümü bile gelir. Bu sıralar hayat felsefeme yeni bir göz ile bakarken benim için önemli ancak sürekli ertelediğim birkaç şeye başladım. Artık günüm daha düzenli ve verimli geçiyor gibi hissediyorum. Umarım bunu devam ettirebileceğim günler olur karşımda. Şimdilik hoşçakalın! Okuldan ve derslerden zaman buldukça artık daha çok geleceğim. 

    Buraya kadar okuyanlara ayrı bir teşekkür ettikten sonra, siz benim 2020'mi dinlediniz. Ben de sizinkini dinlemek isterim! Hadi anlatın bana!



2 yorum:

  1. Verimli geçirip, iyi yanlarını görmenizde kızılacak bir şey yok bence. İnternette böyle yazanlara tepki gösteriliyor ama herkesin kendine ait bir yaşantısı var. Hastalık gerçek, ölümler de öyle ama siz önlem alıp hem kendinizi hem de başkalarını korumaya çalıştığınız sürece sizin kontrolünüz dışında olanlara müdahale edemezsiniz. Belki yazdığınız bu yazı bir başkasına motivasyon olur hatta.
    2020'de insan olarak yanlışımızı gördük ama bu olaylar geçince o yanlıştan ders çıkarılır mı bakıp göreceğiz. Hiçbir şey sebepsiz değil kesinlikle. Ne hastalığın çıkması, ne bu kadar yayılması, ne de ülkeni geldiği son durum. Hepsi zincirlerle insana bağlı. Biz yaptık ve şimdi de biz şikayet ediyoruz. Ne diyeyim unutulmayacak bir yıl oldu evet ama ben nefret edemiyorum ya da suçlamıyorum bu yılı. Dünya bize efendinin kim olduğunu gösterdi. İnsan doğaya uyum sağlamadıkça acı olarak geri dönecek o büyüklenmeleri ona. Dilerim daha özenli ve daha düzgün yaşarız bundan sonra.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylediğin her şeye tamamen katılıyorum. İnsan doğaya uyum sağlamalı, biz maalesef tam tersini yapmaya çalıştık. Aslında daha önceden de uyarıldık ama belki de bu kadar büyük çaplı ve hızlı bir sonuç görmediğimiz için hiç takmadık (küresel ısınma bunun en büyük örneği). Yorumun için çok teşekkürler. Sadece bu yılı suçlayan değil de kendine dönüp bakabilen, benim gibi düşünen insanları okumak ayrı bir zevk.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.